Asci Fok
Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açıkhava Müzesi | Aşçı Fok

Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açıkhava Müzesi

Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açıkhava Müzesi

Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi, Bursa merkezin 25 km. güney batısında, Uluabat Gölü’nün doğu kıyısında, Akçalar beldesinin (Mahallesi) sınırları içinde yer alır. Aktopraklık Höyük, 2002 yılında sanayi sitesi yapılması planlanan alanda İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü’nün yaptığı alan araştırması sırasında keşfedilmiştir. İ.Ü. Prehistorya Anabilim Dalı’ndan Necmi Karul başkanlığında 2004 yılında kurtarma kazılarına başlanmıştır.

2005 yılı kazılarının hemen ardından Bursa Arkeoloji Müzesinin SİT alanı belirleme çalışmaları sırasında höyüğün 100 m kadar kuzeyinde, yine doğal bir sırtın üzerinde Kalkolitik Çağ’a tarihlenen bir mezarlık tespit edilmiş, kazı çalışmaları 2006 yılı projesine ilave edilmiştir. Buluntular üzerinde yapılan ilk değerlendirmelerin sonucuna göre höyükteki yerleşimin Neolitik Çağ’da başladığı; Son Neolitik devirden sonra neredeyse aynı yerde yeniden kurulduğu saptanmıştır. Sonrasında da burada İlk ve Orta Kalkolitik Çağ boyunca yerleşimin devam etmiş olduğu belirtilmektedir.

Yaklaşık 187 dönüm alan üzerinde yürütülen proje kapsamında giriş takı ve meydan düzenlemesi, bilgilendirme ve sergilerin yer aldığı karşılama binası, atölyelerin açılabileceği çocuk kazı evi, canlandırma evleri, sergi odacıkları, konu mankenleri ile kazıdan çıkarılan buluntuların saklanacağı depolar yer alıyor. Ayrıca, kazı alanlarının daha yüksek bir seviyeden görülebilmesi için de oldukça yüksek bir gözetleme kulesi var. Arzu eden ziyaretçiler merdivenli kuleye çıkıp muhteşem göl ve höyük manzarasını gözlemleyebiliyorlar.

Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesinde, günümüzden 5 bin ile 10 bin yıl önceki yaşamın anlatılması amaçlanmış… Proje kapsamında Neolitik köy canlandırması, Kalkolitik köy canlandırması ile geleneksel mimarlık örneklerinin aslına uygun bir şekilde yaşatılması için Kızılelma köyü inşa edilmiş. Bu zaman dilimlerini birbirine bağlayan bir tünel ile ziyaretçiler için zamanda yolculuk yaparak alanı gezmek mümkün hale getirilmiş.

Alanın ortasında yer alan derenin üzerinde de farklı zaman dilimlerine sıçranabilecek köprüler inşa edilmiş. SİT alanının içi gezi güzergahları, yollar ve yönlendirici tabelalar ile birlikte bir kompleks oluşturacak biçimde düzenlenmiş.
Canlandırma çalışmaları oldukça başarılı. Uluabat Gölü çevresini yaşam alanı seçen Aktopraklıklılar, zamanla balıkçılık yapmayı ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrenmişler. Ardından da, Anadolu’dan gelenlerin yardımı ile tarımsal faaliyetlere başlamışlar; yetiştirdikleri tahıl ürünlerini, küçük öğütme taşları ile ezip ufalayarak tüketmişler. Buluntulardan anlaşıldığı üzere dişler üzerindeki çatlak çizik ve kırıklar yiyeceklere karışan taşlardan oluşmaktaymış.

Ayrıca evlerinin içinde ve dışında fırınları bulunuyormuş. Kazılar sırasında elde edilen kap-kacaklar, beslenme alışkanlıklarına sulu ve sıcak yemeğin de eklendiğini göstermekte. Buluntularda kadınların çene yapısı normale göre daha geniş ve iriymiş, bunun nedeni de sepet yaparken kamışları ağızlarıyla ıslatarak tutup asılmalarıymış. Edinilen bulgulara göre, sepetçilik ve basit seramik kullanma kapları ile ağaçtan yapılmış gereçler o devire ait yeterince bilgi vermekte.

Bursa’nın batı yakasındaki Akçalar yöresi için çok büyük bir turizm zenginliği olan Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi, geçtiğimiz Eylül ayında ziyarete açılmış olmasına rağmen akıl almaz bir ziyaretçi akını ile karşı karşıya gelmiş durumda. Kış ortasında böyle bir ilgi varsa bahar ve yaz aylarındaki izdihamı düşünmek bile istemiyorum. Arkeopark’ın tepelik alanlarından Uluabat Gölü üzerindeki günbatımını izlemek, yürüyüş ormanında kaybolmak ve tarih öncesinin nabzını tutmak için şiddetle öneriyorum. Lütfen yarım gününüzü ayıracak şekilde ayarlayın zamanınızı, zira içinde kaybolacak çok fazla şey var.





































17 Aralık 2015 Perşembe

10280 okunma

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN



Son Yazılarım