Asci Fok
Antandros kazı ekibine teşekkürler | Aşçı Fok

Antandros kazı ekibine teşekkürler

Antandros kazı ekibine teşekkürler

İçimizdeki sevinci boşaltır gibi döktük zeytinin sızma yağını tenceremize.

Bugün her şey Antandros Antik Kenti Kazı Ekibi için. Bütün bir yaz çok çalışıp yoruldular tarihin biraz daha canlanmasına imza attılar. Tekkeyi bekleyen çorbayı içer misali, Aşçı Fok bu defa çorbasını onlar için kaynattı. Çorbanın içindekileri saymaya gerek var mı? Artık biliyoruz; illa ki buğday yarması, nohut, bulgur ve Kazdağı otlarıyla baharatları çorbamızın demirbaşları. Zeytinyağını da unutmuyoruz onsuz olmaz! Antik zamanlardan beri kullanılan kadim malzemeler bunlar. Yoğurt ilavesiyle terbiye ederek günümüz koşullarına adapte etmiş oluyoruz.

Bu bereketli günü yaşamamıza katkıları bulunan Köyün Delisi sevgili Saadet Parlak Yılmaz, Zeynep Akman Uluşahin ve Erçevik Zeytinyağı'na sonsuz teşekkürler... Onların desteği ve katkıları olmasaydı yetersiz kalırdım.

17 yıldır devam eden Antandros Antik Kent Kazıları, Edremit Körfezi ve Anadolu medeniyetlerimiz için çok önemli. Elini taşın altına can-ı gönülden koymaya çalışan Antandros Derneği'nin yüce gönüllü üyelerine, kazı başkanı Gürcan Polat ve kazı ekibindeki gençlere, çalışanlara ve çalışmaktan soluk almaya fırsat bulamayan Antandros Dernek Başkanı güzel insan Gülçin Cömert'e umut dolu minnetimiz bakî olsun. Onların özverili çalışmaları olmasa, tanrıların dağı İDA'nın mitolojik geçmişine dair yeni buluntular kulağımıza ve gözümüze müjdeleniyor olmazdı...

Tabi, Edremit Belediye Başkanı sayın Kamil Saka'nın daimi desteklerini anmadan geçmek hiç olmaz. Ülkemizde üzücü şeyler olurken hayata sımsıkı sarılıp birlik olmamızın altını çizen başkan Saka'ya buradan teşekkürü bir borç bilirim.

Zeytin. Zeytin taneleri çarpıyordu kaşımıza gözümüze. Yeşil yeşil, iri iri...

“Cennet dedikleri bu yeşil danelerden daha mı güzel” diyesi geliyor insanın.

Asırlık zeytin ağaçlarının güngörmüş gövdeleri koruyordu nekropoldeki kazı alanını. Geçmiş zaman mezarları içindeki iskeletlerin vaktiyle canlı olup yaşadığı bu topraklarda çorba kaynatıp onların da ruhlarına dokunmak heyacanlı bir deneyim.

Onlar da bir zamanlar insandı, onlar da bu dünyayı koklayıp soluklandılar. Tıpkı bizler gibi...

Ve hayat, hiç kimse için sonsuz değil. Yeter ki, cömertçe açılan kucaklar ve yardımlaşmanın erdemi bizimle olsun. Çorbalarımızın birleştirici sıcaklığı ve sevgisi hiç eksilmesin kaşığımızdan.

Antandros Antik Kenti kazılarının ve tüm Anadolu'nun arkeoloji kazılarının güzel yüzlü gençleri ve elbette saygı değer hocaları, kazı başkanları tekrar görüşünceye kadar kısacık bir veda olsun sizlere... Teşekkürler.

Sevgiyle kalın.


Not: Eski Kültür ve Turizm Bakanlarından Ertuğrul Günay'ın kazı alanı ziyaretinin de tesadüf etmesi, çok arzuladığım bir isteğimi ifade etmeme imkan sağladı; "Anadolu Medeniyetleri Bakanlığı" arzum bâkidir, dilerim bir gün gerçek olur!








15 Eylül 2017 Cuma

11002 okunma

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN



Son Yazılarım