Alemizade'lerin ilk hasadı
Sadece zeytin bölgelerinde yaşayanların duyumsadığı bazı kokular vardır. O kokular ki hasat mevsimi geldiğinde ayyuka çıkar ve manevi bir aura gibi herkesi sarar. Diyorum ya sadece zeytin bölgesi insanının yaşadığı bir şeydir bu.
“Şey”, tarifinde zorlanılan o şey uçsuz bucaksız zeytin denizinde kaybolmadan anlaşılmaz. Uzunca bir süre zeytine komşu olmadan, onunla yatıp onunla kalkanlarla yarenlik etmeden hiç anlaşılmaz!
Kendi içinde genel geçer kuralları vardır; eziği vardır çürüğü vardır ama nihayetinde onu işleyenlerce yazılmış bir zeytin kanunu vardır, onu ekmeyi bilenlerce en kutsal mertebeye konarak yüzyıllar önce yazılmış...
Çocuklar gibi heyecanlanırım zeytinliklerde gezinirken. Hele bir de hasat zamanıysa...
Yine bir zeytin hasat mevsimine erdik çok şükür. Yine yepyeni bir zeytin fabrikasının ilk adımlarını derin bir huşu ile atışına, o ilk heyecanlarına tanık oluyoruz.
Her şey yeni... Son sistem bir altın hasat kompleksi bütün haşmetiyle Dereli Köyü girişine kurulmuş. Zeytinliklerin arasına onca bereketli mahsulü işleyecek böylesi güzel bir tesisi kuran sayın Lütfü Alemioğlu’nu kutlamak gerek. Zaten kendisi zeytin ağaçlarının beton talanına kurban edilmesini önlemek adına yüzlerce dönüm zeytinlik satın alarak 2016'da yılın çiftçisi ödülüne de lâyık görülmüştü.
Kökleri 1212 yıllarına kadar uzanan Alemizade Vakfı'nın sahipleri olan Alemioğlu ailesi pek çok kuşaktır Edremit’te yaşamakta olan bir aile. Lâf aramızda günümüzde bazı firmaların aile öyküsü satın alır hale geldiklerini gördükçe, gerçek öyküsü olanların birkaç adım öne çıkması için giderek daha hassas tanımlara ihtiyaç duyacağız sanırım! Öyküsü açık seçik ortada olanların kendilerini anlatmak gibi dertleri de olmuyor bu çok net fakat, hak edenin hakkı daima baki.
Aile fertleri olarak oğlu Yahya Alemioğlu ile bölgeye hatırı sayılır özellikte yeni bir tesis kazandırmış olan Lütfü beyin zeytin kokulu düşleri, bu yeni fabrikayla nihayet gerçek olmuş. Kendi zeytinlikleri ile birlikte komşu zeytinliklerin de zeytinini kutsal yeşil yağa dönüştüren modern bir kontinü fabrikanın özenli duruşuna tanık olmak benim için keyifliydi. Şimdi, pek çok teknik özelliği sıralayarak tadına baktığım yemyeşil zeytin suyuna anlaşılmaz anlamlar yüklemek istemiyorum.
Taze toplanmış, henüz yeşil alacalı pembe yanak zeytinin ilginç bir düzenekle yıkanıp yapraklarından hava ile ayrılışlarını izlemek şaşırtıcıydı. Ve resmigeçit yaparcasına hamur haline gelmesi, 26 – 27 derece ısıyı koruyarak ılık meyve suyuna dönüşmesi de ayrı bir serüven tabi. Bütün bu süreci izlerken hani sizin karasu havuzunuz diyemiyorsunuz, zira son sistemde böyle bir havuz yokmuş! Sadece pirina çıkıyormuş zeytinden.
Tadım şölenimin hazzı bende kalsın. Damakta, dilde, genizde ve burun kanallarınızda topyekûn algılanan o meftun olunası tadı tariflemenin kimseye yararı yok! Yaşanılası özel.
Zeytin bölgelerinde yaşamanın çevresel alışkanlığı mıdır nedir, ilk hasattan tazeyken tatma hastalığı oluşuyor zamanla insanda. İlla ki o ilk haliyle tadacaksınız, illa ki tesis içindeki kokuyla hemhal olacaksınız!
Aslında farklı zeytinlik ve tesislerin lezzetleri hepsi sizin... Sahipleri sizin için emek veriyorlar; sizler bizler kıymet bilip kutsayalım diye, hak ettiği kıymeti verelim diye...
Zeytin ağacına emek edenleri kutluyor, bereketli nice hasatlar diliyorum.
“Şey”, tarifinde zorlanılan o şey uçsuz bucaksız zeytin denizinde kaybolmadan anlaşılmaz. Uzunca bir süre zeytine komşu olmadan, onunla yatıp onunla kalkanlarla yarenlik etmeden hiç anlaşılmaz!
Kendi içinde genel geçer kuralları vardır; eziği vardır çürüğü vardır ama nihayetinde onu işleyenlerce yazılmış bir zeytin kanunu vardır, onu ekmeyi bilenlerce en kutsal mertebeye konarak yüzyıllar önce yazılmış...
Çocuklar gibi heyecanlanırım zeytinliklerde gezinirken. Hele bir de hasat zamanıysa...
Yine bir zeytin hasat mevsimine erdik çok şükür. Yine yepyeni bir zeytin fabrikasının ilk adımlarını derin bir huşu ile atışına, o ilk heyecanlarına tanık oluyoruz.
Her şey yeni... Son sistem bir altın hasat kompleksi bütün haşmetiyle Dereli Köyü girişine kurulmuş. Zeytinliklerin arasına onca bereketli mahsulü işleyecek böylesi güzel bir tesisi kuran sayın Lütfü Alemioğlu’nu kutlamak gerek. Zaten kendisi zeytin ağaçlarının beton talanına kurban edilmesini önlemek adına yüzlerce dönüm zeytinlik satın alarak 2016'da yılın çiftçisi ödülüne de lâyık görülmüştü.
Kökleri 1212 yıllarına kadar uzanan Alemizade Vakfı'nın sahipleri olan Alemioğlu ailesi pek çok kuşaktır Edremit’te yaşamakta olan bir aile. Lâf aramızda günümüzde bazı firmaların aile öyküsü satın alır hale geldiklerini gördükçe, gerçek öyküsü olanların birkaç adım öne çıkması için giderek daha hassas tanımlara ihtiyaç duyacağız sanırım! Öyküsü açık seçik ortada olanların kendilerini anlatmak gibi dertleri de olmuyor bu çok net fakat, hak edenin hakkı daima baki.
Aile fertleri olarak oğlu Yahya Alemioğlu ile bölgeye hatırı sayılır özellikte yeni bir tesis kazandırmış olan Lütfü beyin zeytin kokulu düşleri, bu yeni fabrikayla nihayet gerçek olmuş. Kendi zeytinlikleri ile birlikte komşu zeytinliklerin de zeytinini kutsal yeşil yağa dönüştüren modern bir kontinü fabrikanın özenli duruşuna tanık olmak benim için keyifliydi. Şimdi, pek çok teknik özelliği sıralayarak tadına baktığım yemyeşil zeytin suyuna anlaşılmaz anlamlar yüklemek istemiyorum.
Taze toplanmış, henüz yeşil alacalı pembe yanak zeytinin ilginç bir düzenekle yıkanıp yapraklarından hava ile ayrılışlarını izlemek şaşırtıcıydı. Ve resmigeçit yaparcasına hamur haline gelmesi, 26 – 27 derece ısıyı koruyarak ılık meyve suyuna dönüşmesi de ayrı bir serüven tabi. Bütün bu süreci izlerken hani sizin karasu havuzunuz diyemiyorsunuz, zira son sistemde böyle bir havuz yokmuş! Sadece pirina çıkıyormuş zeytinden.
Tadım şölenimin hazzı bende kalsın. Damakta, dilde, genizde ve burun kanallarınızda topyekûn algılanan o meftun olunası tadı tariflemenin kimseye yararı yok! Yaşanılası özel.
Zeytin bölgelerinde yaşamanın çevresel alışkanlığı mıdır nedir, ilk hasattan tazeyken tatma hastalığı oluşuyor zamanla insanda. İlla ki o ilk haliyle tadacaksınız, illa ki tesis içindeki kokuyla hemhal olacaksınız!
Aslında farklı zeytinlik ve tesislerin lezzetleri hepsi sizin... Sahipleri sizin için emek veriyorlar; sizler bizler kıymet bilip kutsayalım diye, hak ettiği kıymeti verelim diye...
Zeytin ağacına emek edenleri kutluyor, bereketli nice hasatlar diliyorum.
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
