30 Ekim İzmir depreminde kaybettiğimiz canlarımıza saygı ve hürmetle...
Çöken bina enkazlarında kurtarma çalışmalarına güç verircesine salınan karabiber ağaçları bir şey söylemeye çalışıyor. Ekranın önünde salınıyorlar biber kokusu saçarak. Arka planda can pazarı zamanla yarış içinde. Yavrular, analar, babalar göçük altında…
Ekrandan sessizce konuşan ağaç “benim yerim burası sizinki neresi” diyor. Ne söz bitiyor, ne düşünce!
Kıyı Ege’nin her yerindedir karabiber ağaçları. İzmir ile anılmasının vebali Bedri Rahmi’nindir! Ne hoş bir vebal bu, sonu bazen acı olan...
Karabiber
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi karabiber
Yaprağının ucunu ısırdım
Tadı karabiberdi karabiber.
Bir yaşıma daha girdim
Biber dediğin tuzluğa yaraşır
Fidesi olur fidan olur
Bir çınar boyunda karabiber
İnsanın başı döner.
Çiçek mi, meyva mı, tohum mu nedir
Nar tanesi gibi pırıl pırıl
Çingen pembesinden sıcak
Karabiber ağaçlar dolusu
Karabiber sebil
Karabiber salkım saçak
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Ya karabiber türküsü Allahım
Necati Cumalı söylerdi
Soba borusu gibi bir sesi vardı
Karabiberim, derdi karabiberim
Candarmalar geliyor kalk gidelim
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Benim, avuç içi kadar saksılarda
Asma kütükleri, yeşerten anam
Bu ağacı görse sevincinden ağlardı
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Dalını, meyvasını, gölgesini
Getirdi masamıza serdi
Yapraklarını görsen bayılırsın
Bir yazma oyası kadar ince
Söğüt dallarından narin
Saçlarının arasında dolaştığını duyarsın
İncecik biberli ellerin.
30 Ekim İzmir depreminde kaybettiğimiz canlarımıza saygı ve hürmetle...
Çöken bina enkazlarında kurtarma çalışmalarına güç verircesine salınan karabiber ağaçları bir şey söylemeye çalışıyor. Ekranın önünde salınıyorlar biber kokusu saçarak. Arka planda can pazarı zamanla yarış içinde. Yavrular, analar, babalar göçük altında…
Ekrandan sessizce konuşan ağaç “benim yerim burası sizinki neresi” diyor. Ne söz bitiyor, ne düşünce!
Kıyı Ege’nin her yerindedir karabiber ağaçları. İzmir ile anılmasının vebali Bedri Rahmi’nindir! Ne hoş bir vebal bu, sonu bazen acı olan...
Karabiber
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi karabiber
Yaprağının ucunu ısırdım
Tadı karabiberdi karabiber.
Bir yaşıma daha girdim
Biber dediğin tuzluğa yaraşır
Fidesi olur fidan olur
Bir çınar boyunda karabiber
İnsanın başı döner.
Çiçek mi, meyva mı, tohum mu nedir
Nar tanesi gibi pırıl pırıl
Çingen pembesinden sıcak
Karabiber ağaçlar dolusu
Karabiber sebil
Karabiber salkım saçak
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Ya karabiber türküsü Allahım
Necati Cumalı söylerdi
Soba borusu gibi bir sesi vardı
Karabiberim, derdi karabiberim
Candarmalar geliyor kalk gidelim
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Benim, avuç içi kadar saksılarda
Asma kütükleri, yeşerten anam
Bu ağacı görse sevincinden ağlardı
İzmir'de bir ağaç gördüm
Adı karabiberdi
Dalını, meyvasını, gölgesini
Getirdi masamıza serdi
Yapraklarını görsen bayılırsın
Bir yazma oyası kadar ince
Söğüt dallarından narin
Saçlarının arasında dolaştığını duyarsın
İncecik biberli ellerin.