2023'ün deprem felaketinin 15. günü

10 ilin adı geçse de 11 ile yayılan deprem felaketinin bugün on beşinci günü. Öfke, nefret, taşkınlıklar da insana dair eylemler. Sürekli sevecen ve hoşgörülü olmak zaten mümkün değil.

Ortalık toz duman. Türkiye Devletinin halen yürürlükte bulunan hükümeti "devlet benim" diye söylevlerde bulunurken, gerçek görevini felaketten 3 gün sonra hatırlamasıyla tarihe damgasını vurdu.

Bu felaketi yaşayan insanların kaybettiği en yakın canlarının acısı feryatlarıyla hücrelerine kaydoldu. Hükümet ya da muhalefet medyasının dışında halkın elinde çok fazla tarihsel tespitli video var. İnkarı mümkün olmayan gerçeklerin gün yüzüne çıkıp sebep olanların hesap vereceği günleri hep birlikte göreceğiz.

Hiç kimse bu felaketten ders çıkarma teraneleriyle ilgilenmiyor artık! Dersten tecrübeden önce görülecek hesaplar var! Birkaç kabzımal müteahitin üzerine yıkılamayacak kadar derin ve acı dolu bir felaket bu. Baş sağlığı ve taziye sözcükleri de tükendi. Ve ne yazık ki tüm teselliler küfür niyetine geçiyor!

Suçlu ve ihmalkârlar cezasını çekmedikçe yeni bir başlangıç yapılamaz. Yapılmamalı!

Bilimin ışığındaki çözümler partiler üstü konseylerce görüşülmeli. Yeni zamanlar için eski düşüncelerinizi çöpe atınız lütfen!

Haa illa ki eskiye takılacağım diyorsanız; yerleşim yerlerinizi yüksekçe yerlere kurunuz. Tıpkı eski zamanlardaki insanlar gibi. Sahil ve ovaları akarsu kenarlarını rahat bırakınız. Leşe üşüşen atmacalar gibi rant için kümeleşmeyin artık. Oralar tüm halkın kullanabileceği mesire yerleri gezinti alanları olarak kalmalıdır.


Not: Depremde canını kaybedenlerin sayısını yazmak içimden gelmiyor. Çünkü söylenenler hiç inandırıcı değil. Ölüp gidenlerin ruhları şad olsun...