Antik Çağın Lahanası
            Yunan mitolojisine göre lahana, şarap tanrısı Dionysos tarafından öldürülmek üzere olan bir Trakya kralının, en sevdiği üzüm bağlarından bazılarını kökünden sökmesi sonucu dökülen gözyaşlarından oluşmuştur. 
Antik Çağ tarım yazarı Marcus P. Cato, lahana bütün sebzelerin en üstünüdür diyor, çiğ lahanayı sirkeyle tatlandırarak yemeyi öneriyor.
Samoslu filozof Pythagoras ise lahana için “yedi nimet karışımı” der. Lahananın farklı iklim koşullarındaki yetiştirilmesine göre kuru, nemli, acı, tatlı ve keskin olabileceğini vurgular. Günümüzde de soğuk yani kırağı görmemiş lahanaya farklı muamele edilir. Sıcak iklim lahanası turşuluk için acele edilse de yemeklik lahana için soğuk günler tercih edilir.
Yine Cato şöyle diyor: Eğer güçsüz kalmışsanız ve karın ağrısından şikâyet ediyorsanız lahanayı şu şekilde hazırlayın. Lahanayı iyice ıslatıp yumuşat, sonra bir tencerede iyice kaynat, suyunu süz. Üzerine bol zeytinyağı, tuz, kimyon ve biraz arpa unu ekle sonra hepsini karıştırıp yine biraz pişir. Mümkünse ılıkken ekmeksiz ye.
🍜
Cato, pişmiş lahananın ılıkken vücudu arındırdığını söylüyor. Şu detoks o zaman da mı biliniyormuş acep! Valla Cato’nun bu tarifi aslında tam bir diyet yemeği!
Bergamalı hekim Galen de lahananın iki defa pişirilmesini öneriyor fakat hangi amaçla kullanılacağı konusuna da dikkat çekiyor. Çoğunlukla haşladıktan sonra süzüp tekrar ılık suya koyunca bir kez daha süzüp zeytinyağı ve balık sosu garum ile yenmesini öneriyor.
🏺
Plinius ve Martialis’ da Apicius’a da atfettikleri reçete talimatlarıyla lahana üzerine pek çok tanımlamaya girmişler lakin buraya ilave etmiyorum. Çünkü asıl hazırladığım Antik Çağ’da LAHANA araştırmam için çalışmam gerek. Herkesin derdi tasası başka. Bırakın da benimki lahana olsun. 🤷♀️
23 Kasım 2024
Asci Fok 
                
                     
                
		   
		   			
				  
					  
					
					
            	
			
            
            Antik Çağ tarım yazarı Marcus P. Cato, lahana bütün sebzelerin en üstünüdür diyor, çiğ lahanayı sirkeyle tatlandırarak yemeyi öneriyor.
Samoslu filozof Pythagoras ise lahana için “yedi nimet karışımı” der. Lahananın farklı iklim koşullarındaki yetiştirilmesine göre kuru, nemli, acı, tatlı ve keskin olabileceğini vurgular. Günümüzde de soğuk yani kırağı görmemiş lahanaya farklı muamele edilir. Sıcak iklim lahanası turşuluk için acele edilse de yemeklik lahana için soğuk günler tercih edilir.
Yine Cato şöyle diyor: Eğer güçsüz kalmışsanız ve karın ağrısından şikâyet ediyorsanız lahanayı şu şekilde hazırlayın. Lahanayı iyice ıslatıp yumuşat, sonra bir tencerede iyice kaynat, suyunu süz. Üzerine bol zeytinyağı, tuz, kimyon ve biraz arpa unu ekle sonra hepsini karıştırıp yine biraz pişir. Mümkünse ılıkken ekmeksiz ye.
🍜
Cato, pişmiş lahananın ılıkken vücudu arındırdığını söylüyor. Şu detoks o zaman da mı biliniyormuş acep! Valla Cato’nun bu tarifi aslında tam bir diyet yemeği!
Bergamalı hekim Galen de lahananın iki defa pişirilmesini öneriyor fakat hangi amaçla kullanılacağı konusuna da dikkat çekiyor. Çoğunlukla haşladıktan sonra süzüp tekrar ılık suya koyunca bir kez daha süzüp zeytinyağı ve balık sosu garum ile yenmesini öneriyor.
🏺
Plinius ve Martialis’ da Apicius’a da atfettikleri reçete talimatlarıyla lahana üzerine pek çok tanımlamaya girmişler lakin buraya ilave etmiyorum. Çünkü asıl hazırladığım Antik Çağ’da LAHANA araştırmam için çalışmam gerek. Herkesin derdi tasası başka. Bırakın da benimki lahana olsun. 🤷♀️
23 Kasım 2024
Asci Fok
 
                
		   
		   			Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

