Asci Fok
İçimde kalmasın | Aşçı Fok

İçimde kalmasın

İçimde kalmasın

Eski yıla yüklenen olumsuz anlamların en musibetleri hangileriyse onları öne çıkaran belleğin bir bildiği var.

Kenara köşeye iliştirilmiş nice not ve arşiv eskisi fotoğraf varken, son aylarda çekmiş olduğum bu karelere ilişkin homurtularımı yeni yıla taşımak istemediğimi fark ettim.
Bazı köy okullarının böyle metruklaşmasına, işlevsiz olup giderek köhneleşmesine içim acıyor. Üstelik de tarihi değeri olan yapılar bunlar…

Ne zaman önlerinden geçsem iniyorum arabadan göğsümde kabaran isyanla türlü serzenişte bulunuyorum. Kalmasın içimde, soracağım tabi hakkımdır. Nerede bu okulun öğrencileri, öğretmenleri?

Anadolu köyleri böyle terk edilmiş okullarla dolu. Neden?

Köylüler, (şimdiki sınıf atlamayla mahalle olan köyler) bu zulümle hangi imtihandan geçiyorlar? Sokaklarından şırıl şırıl küçük su arklarının yol bulup dağ sularının aktığı tertemiz köyleri hadi mahalle yaptınız, peki o minicik bebeleri otobüslere tıkıp evlerinden bilmem ne kadar uzağa taşımalı sistemlere mahkûm etmenizin anlamı ne? Çocuklar sokak ve mahallelerindeki okullarına güle oynaya, hoplaya zıplaya yürüyerek gitseler daha sağlıklı olmazlar mı? Ne alıp veremediğiniz var bu miniklerle sizin?

Bir okul dolusu çocuğu taşımalı sisteme mahkûm edene kadar öğretmenleri okula getirseniz olmuyor mu?

Konuştum. Zeytinli’deki terk edilmiş ilkokulun taş merdivenleriyle, onlarca yıllık ağaçlarıyla, boş kalan Atatürk büstüyle, çocuksuz boş okul bahçesiyle konuştum çok dertliler. Issızlığın ortasına, birer birer ölü zamanların hayaletleri de geldiler; “Biz bu okulda okuduk, dersliklerimizin sıraları tahtaları nerede, tebeşir tozlarımızı ne yaptınız” dediler.

Off içim şişti yine! Söyledim ya, rahatlarım belki biraz. Rahatlar mıyım gerçekten?

Hadi iyi yıllar
28 Aralık 2018 Cuma

4557 okunma

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN



Son Yazılarım