Püf de püf!
Dallı çiçekli bol renkli yemek tabakları, masa örtüleri ve peçetelerle bir dolu gereksiz argüman ilk etapta göze hoş görünebilir! Lakin, özenle hazırladığınız yemeklerinizi bu kalabalık hengâme görüntü arasında kaybedersiniz ki bu hiç istemeyeceğimiz bir kayboluştur. Onca emek, onca leziz yemek üç parça çul çaputun arasında anlam ve önemini kaybetmiştir!
Ha, bu curcuna sofra dizaynı kimlerin can simididir? Lezzetli yemeği olmayan, hazır gıdalar ile sofra kuran, sofraya düzgünce bir tas çorba getiremeyenlerin! Yapamamak suç değil, ayıp da değil. Var olanı sunuştaki inceliktir burada söz konusu ettiğimiz!
Kapitalizmin “satın al, satın al” çığlıkları, ne yapıp edip sizi yeni yemek takımları masa örtüleri almaya zorlayacaktır. Hem de bunu her yıl her yeni moda değişiminde tekrarlayacaktır. “Ay onda var bende de olsun” zihniyeti sayesinde sürekli üretilen yeni modellerin cazibesi insanoğlunu baştan çıkarmada pek ustadır. Şatafatlı yeni olanı özendirmek kapitalizmin en becerikli olduğu alandır. Yaşasın reklamlar!
Oysa; sade ve çok yönlü uyumluluğun gözetilmesi yorucu bir zekâ işidir yaratıcılık gerektirir. Yaşamı farklı bir üslûpla okumayı gerektirir… Bırakın masa örtünüz sade ve dümdüz olsun, beyaz, krem ya da mavi olsun, yemek tabaklarınız peçeteleriniz desensiz olsun, ne gam! Bırakın salatanızın renkleri, zeytinyağlınızın görünümü, peynir ve ekmeğinizin gözenekleri doldursun göz estetiğinizi ve zeytinin imzasıyla mühürleyin damak zevkinizi!
Endüstri çarklarına takılıp kalmayalım, daha fazla para harcayacaksak bunu sağlıklı yiyeceklerimiz, kitaplarımız, sağlığımız için yapalım. Satın almanın sonu yok ki! Bazen renklerin bir birine karıştığı dağınık sofra fotoğrafları görüp üzülüyorum; hanımlar, kıyafetinize gösterdiğiniz özeni sofranıza da gösterseniz…
Ha, bu curcuna sofra dizaynı kimlerin can simididir? Lezzetli yemeği olmayan, hazır gıdalar ile sofra kuran, sofraya düzgünce bir tas çorba getiremeyenlerin! Yapamamak suç değil, ayıp da değil. Var olanı sunuştaki inceliktir burada söz konusu ettiğimiz!
Kapitalizmin “satın al, satın al” çığlıkları, ne yapıp edip sizi yeni yemek takımları masa örtüleri almaya zorlayacaktır. Hem de bunu her yıl her yeni moda değişiminde tekrarlayacaktır. “Ay onda var bende de olsun” zihniyeti sayesinde sürekli üretilen yeni modellerin cazibesi insanoğlunu baştan çıkarmada pek ustadır. Şatafatlı yeni olanı özendirmek kapitalizmin en becerikli olduğu alandır. Yaşasın reklamlar!
Oysa; sade ve çok yönlü uyumluluğun gözetilmesi yorucu bir zekâ işidir yaratıcılık gerektirir. Yaşamı farklı bir üslûpla okumayı gerektirir… Bırakın masa örtünüz sade ve dümdüz olsun, beyaz, krem ya da mavi olsun, yemek tabaklarınız peçeteleriniz desensiz olsun, ne gam! Bırakın salatanızın renkleri, zeytinyağlınızın görünümü, peynir ve ekmeğinizin gözenekleri doldursun göz estetiğinizi ve zeytinin imzasıyla mühürleyin damak zevkinizi! Endüstri çarklarına takılıp kalmayalım, daha fazla para harcayacaksak bunu sağlıklı yiyeceklerimiz, kitaplarımız, sağlığımız için yapalım. Satın almanın sonu yok ki! Bazen renklerin bir birine karıştığı dağınık sofra fotoğrafları görüp üzülüyorum; hanımlar, kıyafetinize gösterdiğiniz özeni sofranıza da gösterseniz…
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
